Kalp Krizi Tanısı, Belirtileri, Tedavisi ve Korunma Yolları

Sıcak yaz aylarıyla birlikte kalp sağlığımıza daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Zira kalp krizi riski bizi bekliyor olabilir. Peki kalp krizinin, belirtileri, kriz sonrası tedavisi ve korunma yolları nelerdir?

Kalbi besleyen damarlardan biri tıkandığı ya da daraldığı zaman kalp krizi riski oluşur. Kalp kaslarının yeterli miktarda oksijen almadığı durumlarda, bölgedeki dokular işlevsiz hale gelir. Kriz, otururken, dinlenirken, spor yaparken ve uyurken gerçekleşebilir. Ancak genellikle kişi heyecanlandığında veya yorulduğunda kalp krizi vakaları daha çok gözlenir. Ailesinde kalp krizi geçirmiş olan kişiler, menopoz dönemindeki kadınlar, 50 yaşın üstündeki erkekler kalp krizi geçirme riski diğer insanlara göre daha yüksek olan bireylerdir. Aynı zamanda aşırı sigara kullananlar, alkol kullananlar, stresli bir yaşam tarzına sahip olanlar ve tansiyon, şeker, kolesterol gibi rahatsızlıkları bulunan insanlarda kalp krizi riski altında olan kişilerdir. Kalp krizi riski altında olan kişiler sık sık doktor kontrolüne gitmeli ve bir an önce bir hekim yardımı alarak kalp krizine karşı kendilerini korumalıdırlar.

Kalp krizinin belirtilerinin fark edilmesi koylardır ancak belirtileri ortaya ancak kriz halinde ortaya çıkar. Bu yüzdende kalp krizi geçiren kişiye kriz sırasında hemen ilk müdahaleyi yapmak gerekmektedir. Kişide eğer göğüs ağrısı, soğuk terleme, kalp sıkışması, sol tarafın uyuşması ve nefes alamama gibi şikâyetler aksediyorsa bir an önce tam teşekküllü bir hastaneye götürülmesi gerekir. Doktorlar kalp krizinde en önemli unsurun zaman olduğunu açıklamışlardır. Krizi daha önce anlayıp, 1 saat içinde hastaneye giden kişiler, zaman kaybı yaşayarak ufak tefek rahatsızlıkları önemsemeyen kişilere göre daha avantajlı olurlar. Yani kalp krizi şüphesi olan kişi ne kadar çabuk doktora gider ve müşade altında olursa o kadar avantajlı olur. Zira yapılan bir araştırma kalp krizine bağlı ölümlerin %40-65’inin kriz belirtilerinin görünmesinden sonraki 1 saat içinde ve genellikle henüz hastaneye ulaşamadan gerçekleştiğini gösteriyor.

Kalp krizinin tedavisi ise krizden hemen sonra yapılmaya başlanır. İlk zamanlarda çeşitli tahliller ve uygulamalar yapılarak kalp krizine sebep olan damar tıkanıklığı için cerrahi bir operasyon yapılabilir. Cerrahi operasyonlara hastalığın durumuna göre birden fazla kez başvurulabilir. Daha sonrasında ise yüksek dozdaki ilaçlar ile tedaviye devam edilir.

Kalp krizinden korunmak ve kriz riskini azaltmak için ise düzenli olarak spor yapılmalı ve yağlı yiyeceklerden kesinlikle uzak durulmalıdır. Kilonuza dikkat etmeli ve kilonuz yüksek ise diyet yaparak kilolarınızı vermelisiniz. Düzenli uyku, kolesterol ve tansiyona dikkat etmek, stresten uzak bir yaşam, sigara kullanmamak ve belirli periyotlarda kalp sağlığınız için hastaneye gitmek, sizi bu tehlikeli rahatsızlıktan korur.