El Titremesi Nasıl Tedavi Edilir

İstem dışı kasılma ile görülen el titremesi ileri safhalarda yaşam kalitesinde büyük zorluklar ile karşılaşılmasına neden olabilimektedir. Peki el titremesi nedir ve nasıl tedavi edilir?

Halk dilinde el titremesi olarak adlandırılan tremor birçok fizyolojik bozukluk sonucunda gelişebildiği gibi ruhsal hastalıklarda da görülebilir. El titremesi; ellerde istem dışı oluşan kasılmalar ve hareketler şeklinde tanımlanabilir. Bu hareketler kimi zaman ufak şekilde titreme iken kimi zaman para sayma hareketi gibi çok yüksek frekanslı da olabilir. El titremesi kaynaklandığı hastalığa bağlı olarak semptomatik ilaç tedavisi ya da cerrahi müdahale gibi yöntemlerle tedavi edilebilir.

El titremeleri hiçbir yaş grubuna özel bir rahatsızlık değildir. Eğer ellerinizdeki titreme iş yapabilme yetinizi düşürmüşse artık günlük hayatınızı etkilemeye başladıysa bu durum artık normal kabul edilmez, patolojik olarak değerlendirilir. Bu gibi bir durumla karşı karşıya iseniz mutlaka uzman bir nöroloğa giderek bu durumun uygun laboratuvar şartlarında uygun tetkik ve takibinin yapılmasını sağlamalısınız. Bazı beyin hasarı nedeniyle meydana gelen hastalıkların tedavisi sonucunda bir süre el titremesi devam edebilir. Yalnızca bu gibi durumlarda el titremesi normal kabul edilebilir ve zamanla da geçtiği görülmektedir. Bunun yanı sıra özellikle kadınlarda kendini ruhsal olarak baskılama ve stres artışı nedeniyle el titremesi görüldüğünde de alanında uzman psikolog ve psikiyatristlere danışılarak ilaç tedavisine başlanmalıdır. Bu tip el titremesinin bir benzeri de özellikle sınav dönemlerinde artan kaygıyla beraber gençlerde görülebilir. Tedavi edilmezse motivasyon bozukluğu oluşturarak sınavda başarısızlığa neden olabilir.

El titremesi genellikle baş ağrısı gibi vücutta meydana gelen bir bozukluk ya da metabolik eksikliği haber verdiğinden öncelikli olarak el titremesine sebep olan etkenler ortadan kaldırılmalıdır. Eğer el titremesi parkinson, şeker hastalığı, depresyon vs. gibi bir hastalık nedeniyle görülüyorsa, bu noktada öncelikli olarak tremora sebep olan hastalık ortadan kaldırılmalıdır. El titremesinin kaynağı olan hastalığın tedavisine başlanmalıdır.

El titremesi tedavisi, el titremesinin tiplerine göre farklı yöntemler uygulanarak yapılır.

El titremesi aşırı stres, yorgunluk, depresyon, obsesyon gibi durumlarda görülüyorsa; uzman doktorunuzun önereceği anti-depresan ilaçlar ya da sedatifler ile bu titremenin önüne geçmek mümkündür. Kimi zaman el titremesi, depresyon önleyici olarak kullanılan ama depresyonu tedavi etmeyen ilaçların kişiler tarafından yanlış kullanılmasıyla da görülebilmektedir. Bu gibi hallerde ise ilaç çoğu zaman doktor tarafından bıraktırılır, uygun bir ilaç önerilir ya da kullanılan ilacın doz ve uygulaması değiştirilebilir.

El titremesi şeker hastalığı ile paralel görülüyorsa; bu durumda da doktor kontrolünde ilaç tedavisine başlanır. Fakat ilaç alınmadığı durumlarda titreme devam eder. Bu tip bir uygulama tedavi edici olmaktan ateş düşürücülerde olduğu gibi semptomatik bir ilaç uygulamasıdır.

El titremesi Parkinson hastalığına bağlı olarak gelişmişse; burada beyinin parkinson hastalığında el titremesine sebep olan bölgesinin cerrahi olarak inaktivasyonu gerçekleştirilerek el titremesi ortadan kaldırılabilir. Bu cerrahi tedavi yöntemi Parkinson hastalığını iyileştirmez, yalnızca el titremesine sebep olan bölgenin işlevini kaybetmesini sağlar.

El titremesinde cerrahi yöntem dışında genellikle epilepsi tedavisinde uygulanan anti epileptik ilaçlar, kalp rahatsızlıklarının tedavisinde uygulanan beta-blokerlar kullanılır. Fakat bu ilaçların yanında asabiyet, huzursuzluk, takıntı (obsesyon) ve stresi azaltacak bir anti-depresan ilacın uygulaması da beraberinde yapılması önerilir.

El titremesi günlük hayatınızı etkilemekle kalmayıp size ruhsal olarak da sıkıntı vermeye başladığı noktada patolojik olarak değerlendirildiğinden, böylesi bir durumda karşılaştığınızda mutlaka alanında uzman bir nöroloğa giderek gerekli testleri yaptırmalı ve tedavisine başlamalısınız. Unutmayın ki el titremesi, varlığını bildiğiniz bir hastalığınız sonucu gelişebildiği gibi, henüz bilmediğiniz bir rahatsızlığınızın da habercisi olabilir.